paul w.s. anderson tarafından yazılıp yönetilen 2002 yapımı mükemmel bir filmdir. kimileri tarafından iğrençve saçma bulunsa da gerek milla jovovichin hareketleri gerekse de insanı geren sahneleriyle müthiş bir film olmuştur. şahsımca en sevilen sahnesi askerlerin lazerle kesildiği sahne olmuştur. seyredilmediyse mutlaka seyredilmesi tavsiye edilmektedir, kaçırılmamalıdır. 2004 yılında da devamı olan resident evil apocalypse filmi çekilmiştir.
filmin konusu şöyledir: son günlerin popüler video oyun serisi resident evil'ı konu alan bu hareketli ve heyecan yüklü filmin başrollerinde milla jovovich (alice), michelle rodriguez (rain) ve eric mabius (cruel intentions) var. filmde, iyinin kötüyle, insanın bilgisayarla ve yaşayanların ölümsüzlerle olan savaşı anlatılıyor. bir biyo-mühendislik şirketi olan umbrella corporation tarafından idare edilen büyük yeraltı araştırma merkezi hive'de korkunçşeyler gizlenmiştir. ölümcül bir virüs salgının ortaya çıkmasından sonra, hive'ı denetleyen bir süper bilgisayar olan kızıl kraliçe, önlem olarak tüm merkezi dışarıya sızıntı olmasın diye mühürler ve içinde çalışanları da öldürür. alice ve rain umbrella'nın tüm araştırma ekibini yok eden virüsü izole etmek için komandolardan oluşan takıma rehberlik etmek zorundadırlar. takım kısa zamanda işçilerin gerçekte ölmüş olmadığını keşfeder. onlar artık kurt gibi açolan hive'de av peşinde koşan yaşayan ölülere dönüşmüşlerdir. alive ve beraberindeki askeri birliğin, virüs dünyayı tehdit edecek duruma gelmeden önce görevlerini tamamlamak için tam üçsaatleri vardır.
ikincisi de * birincisi kadar başarılı olmuş bir bilim kurgu filmi, bir seri de denebilir.
(spoiler: elemanlardan birinin lazer tuzağına yakalandığı ve küp domates haline geldiği ve zombi köpeklerin saldırısının olduğu sahnelerin çok başarıyla çekildiğini düşündüğüm kaliteli bir yapım. )
ayrıca filmin ve oyunun senaryosunun üstüne kurulmuş olduğu şirket için;
gerek playstation, gerek konsol, gerekse de bilgisayar oyunları arasında seriye gitmiş oyundur. birincisinden itibaren bütün versiyonlarında oynanabilirlik, oyuncuyu atmosfere sokabilme gibi özelliklerde oldukça üstündür.
serinin üçücü filmi ölmüş uçan kuşların saldırısı ile hayranlarının hayranlığına hayranlık katmakta olup ayrıcana da milla'cım bu filmde daha çok soyunuk gözüküyor.
Başarılı grafikleri ve ses efektleri sayesinde oynarken epeyce tırstıran bir "survival horror" oyunu. Serinin 4. oyununda da klasik düşman zombiler yerine akıllı ve hızlı hasta köylülerle * dövüşüyorsunuz. Oyunun en başlarındaki köyden geçiş sahnesinde bile çan çalıp da köylüler kiliseye akın edene kadar hayatta kalabilmek için insanın canı çıkıyor, bir de zebil gibi mübarekler, dövüş dövüş bitiremiyorsun... Oyunun first person shooter olarak dizayn edilmemiş olması da işi iyice zorlaştırıyor, Leon'un kendisi görüntünün büyük kısmını kaplayıp görüşü engelliyor. Yine de Leon Kennedy (2. oyunda da bu adamla oynuyorduk) canımız kanımız tabii. Ayrıca serinin diğer oyunlarına göre bulmaca çözme işinin biraz azaldığı söylenebilir, o açıdan aksiyonseverlere daha çok hitap ediyor.
Serinin son filminin senaryosu olmaksızın çekilmiş olması büyük noksanlık. Hiç kimsenin bunu farketmemesi de cabası. Üç boyut sayesinde sürümden kazanmayı denemişler ama o heves de geçti. naber?
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.